Emekli Maaşlarındaki Dengesizlik Giderilmeli-Sadettin Orhan

Bugün Gazetesi-24.06.2009

Sadettin ORHAN

sorhan@bugun.com.tr

EMEKLİ MAAŞLARINDAKİ DENGESİZLİK GİDERİLMELİ

Memur emeklileri ile diğer emekliler arasında maaş dengesizliği giderek artacak.

Bunun giderilebilmesi için, en azından taban aylıkların eşitlenmesi gerekiyor. En düşük emekli aylığının bütün emekliler için 776 TL’de eşitlenmesi talebi de canlandırır…

Yazımızın dünkü bölümünde işçi, esnaf ve memur emeklileri arasındaki maaş uçurumuna değinmiştik. Hatırlayacağınız üzere en düşük emekli maaşı memurlarda 776 TL, SSK’da 591 TL ve Bağ-Kur’da 463 TL idi. Emekli maaşlarının artırılmasında kullanılan mevcut sistemin devam etmesi halinde, 1 Ekim 2008’den önce göreve başlamış olan memurlarla diğer emekliler arasındaki fark, giderek daha da artacaktır.

En düşük aylık

Sosyal güvenlik reformu olarak ifade ettiğimiz 5510 sayılı Kanun, emeklilerin ülke büyümesinden aldığı payı yüzde 100’den yüzde 30’a düşürdü. Bu değişikliğin anlamı, 2009 yılı itibariyle emekli maaşlarının, yıldan yıla çok daha yavaş artacak olmasıdır. Ancak bu değişiklik yapılırken eski memurlar ve memur emeklilerine dokunulmadı. Zira Anayasa Mahkemesi, siyasi iradeye “sen bu değişikliği memurlar açısından yapamazsın fakat SSK ve Bağ-Kur beni ilgilendirmez” dedi.

Böyle olunca eski memurlarla memur emeklilerine dokunulmazken, SSK ve Bağ- Kur’da eski-yeni ayrımı yapılmaksızın herkes yeni yasaya tabi tutuldu. Geçtiğimiz haftalarda, yukarıda açıkladığımız sistemden kaynaklanan maaş dengesizliğini gidermek üzere çalışma yapıldığı şeklinde haberler yayıldı.

Hatta çalışmaya ilişkin taslağın Başbakanlık’a sunulduğu ve taslağa göre en düşük emekli aylığının 900 TL olacağı bile söylendi. Oysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, böyle bir çalışmanın olmadığı gibi, herhangi bir hazırlığın da bulunmadığı yönünde oldu.

Çek yerine maaş

İlgili bakanlıkça emeklilere yönelik zam haberleri yalanlanmış olsa da ortada bir gerçek var. O da özellikle en düşük emekli aylıkları yönünden ciddi bir dengesizliğin bulunduğu. Bize göre bu dengesizliğin giderilebilmesi için, en azından taban aylıkların eşitlenmesi gerekiyor. Bu eşitlemenin de en düşük memur emekli maaşı olan 776 TL’de yapılması lazım. Kriz ortamında iç talebi canlandırma adına dar gelirlilere harcama çeki dağıtılması gündeme getiriliyor. İlk duyuşta kulağa hoş gelen bu önerinin hayata geçirilmesi ise oldukça zor.

Zira çeklerin tutarlarının ne olacağı, kimlere hangi kriterlere göre dağıtılacağı gibi sorular cevapsız kalıyor. Oysa harcama çeki yerine en düşük emekli aylığının bütün emekliler için 776 TL’de eşitlenmesi, hem talep canlanması bakımından hem uygulanabilirlik açısından çok daha kestirme bir yol olacaktır.

Geçmişin hovardalığı

“Emekli aylıklarına zam yapılsın” talebi dillendirildiğinde, yetkililerin savunmaları, ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin açık verdiği ve dolayısıyla harcamalarda artış yaratacak herhangi bir düzenlemenin yapılamayacağı yönünde oluyor. Şunu kabul ediyoruz ki ülkemiz sosyal güvenlik sistemi geçmiş dönemlerde oldukça popülist uygulamalara konu olmuştur.

Maalesef geçmişin hovardalıklarının faturasını bugünün emeklisi ödüyor. Fakat şu da bir gerçek ki bütün gelişmiş/ gelişmekte olan ülkelerde sosyal güvenlik sistemleri açık veriyor. Yine de özellikle gelişmiş ülkelerde emekliler toplumun orta sınıfını oluşturuyor. Ülkemizdeyse ìemeklilerî sınıfı maalesef gelir dağılımında ağırlıklı olarak en alt yüzde 20’lik dilime dahil.

EMEKLİ HİKAYELERİ

51 yaşındaki ebe Aysel Gök

Çalışacaksam eğer niye emekli oldum

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Doğum Kliniği’nde 24 yıl ebe ve servis sorumlusu olarak çalışan Aysel Gök (51), 5 sene önce emekli oldu. Çektiği geçim sıkıntısı nedeniyle tekrar çalışmaya başlayan Gök, “Çalışmak zorunda bırakılacaksak biz neden emekli olduk?” diye soruyor.

Cicim ayları çok kısa sürdü

Emekliliğin ilk günlerinde komşularıyla birlikte günlere katıldığını anlatan Gök, “Çalışırken günlere giden kadınlara özenirdik” diyerek günlere gitmesinin nedenini açıklıyor. Birkaç gün sonra sıkıldığını ve “Ne yapıyorum ben?” sorusunu kendisine yönelttiğini belirten Gök, “Bir kızım var. O dönem üniversiteye hazırlanıyordu. Ben de her şeyi bırakarak onun derslerine yardımcı oldum. Emeklilikte yaptığım en güzel şey bu oldu” diye anlatıyor.

Kriz “teğet” geçmedi

Birkaç ay sonra gerçeklerle yüzleşmeye başladığını kaydeden Gök, 950 lira olan emekli maaşının hiçbir sıkıntılarını gideremediğini anlatıyor. Hiç zaman kaybetmeden iş aramaya başladığını ifade eden Gök, “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde çalışmış olmam, sektörde hemşire sıkıntısının olması benim iş bulmamı kolaylaştırdı. Ancak her emekli benim kadar şanslı değil” diyor.

Hayalini bile kurmuyorum

Geçim sıkıntısından kurtulmak için, çocuklarını okutmak için çalışmaya devam edeceğini belirten “emekliliğin” artık hayalini bile kuramadığını ifade ediyor. Gök, “Emekliliğimi tabii çok daha farklı bir şekilde geçirmek isterdim. Gezmek, dolaşmak isterdim. 24 yıl bu devlete hizmet etmemizin karşılığında iyi bir maaş almak ve ömrümün geriye kalan kısmını daha rahat geçirmek isterdim” diyerek hayallerinin üstünü çoktan kapadığının altını çiziyor.

60 yaşındaki Hasan Bey Maaşım yetse de çalışırım

Türkiye’de emekli olduğu halde çalışmaya devam eden milyonlarca emekliden biri de Hasan Güllük. Çalışmaya gıda sektöründe başlayan 60 yaşındaki Hasan Bey, uzun yıllardır da hafriyat işiyle uğraşıyor. Bağkur’a 1982’de girişini yapmış. 23 sene 8 ay prim yatırdıktan sonra askerlik yaptığı dönemi de saydırarak 2005 yılında emekli olmaya hak kazanmış.

Dört çocuk sahibi olduğunu ve 600 TL. maaş aldığını ifade eden Güllük, oğluna Isparta’da üniversite eğitimi aldırıyor. Emekli olmasına rağmen her sabah erken saatte iş başı yapan Güllük, “Çalışmasam, bu maaşla çocuğumu nasıl okuturdum, bilmiyorum diyor” ve ekliyor:

Maaş anında bitiyor

“Emekli maaşıyla hem ev geçindirip hem de çocuk okutanları hiç anlayamıyorum!” ‘Tam bir emekli hayatı yaşayıp, çalışmak istemez miydiniz?’ şeklindeki sorumuza, “Ben çalışmadan duramam. Çok param da olsa mutlaka çalışırım.” diye cevap veriyor. Hasan Bey, maaşını aldığında çarşı- pazar derken parayı daha cebine koymadan harcamak zorunda kaldığının da altını çiziyor.

Bu tür ekonomik zorlukları hemen herkesin çektiğini söyleyen Güllük, 65 yaşının altında olup da herhangi bir iş yapmadan sadece emekli maaşıyla geçinen insanlara rastlamanın, bugünün şartlarında çok zor olduğunu dile getiriyor. Çalışmayı seviyor.

Bir iş yapmadan yaşamanın, daha zor olduğu görüşünde. Maddi açıdan bir sıkıntı çekmese de çalışmadan geçinmenin mümkün olmadığını söylüyor. İnsanların büyük ölçüde geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmak zorunda kaldığını anlatan Güllük, bazı arkadaşlarının emekli olduktan sonra öğlene karda yattığını, onlara bu tavırları yüzünden kızdığını anlatıyor.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 21 - 0,096